Nevin Çağlayan'dan Kalp Yolcuları'na Mesaj

Dünya son yıllarda büyük bir dönüşüm sürecine girdi. Bunun adı gerek Pandemi, gerek ekonomi gerekse savaşlar olsun belli ki karanlık bir süreçten geçiyoruz. Ve bu geçiş başa çıkması zorlu bir dönem yaşamamıza sebep oluyor. Her birimizin zorluğu ve yaşanmışlığı farklı olsa da insan olma deneyimimiz aynı aslında. Hepimiz kaygı duyuyoruz, hepimiz korkuyoruz, hepimiz gelecek endişesi taşıyoruz kısacası hepimiz zorlanıyoruz.

Zorlanmadan gelişimin mümkün olamayacağı konusunda birçok araştırma yapılmış. Örneğin, her birimiz bir işte iyi olabilmek için hayatımızın çeşitli evrelerinde gece gündüz çalışmak zorunda kaldık. Okul, iş, kariyer, eş vb. En çok verilen örnek ise hayatımızın ilk yıllarından, ilk adımlarımızı attığımız o anlardan verilebilir. İlk adımlarımızı atana kadar yüzlerce, binlerce kez düştük ama yılmadık ve sonunda yürümeyi başardık. Her düşme bir öğrenme alanı yarattı ve sonunda en iyi şekilde nasıl yürüneceğini keşfettik. Siz hiç düştüğü için vazgeçip, yürümeyi öğrenmeyen bir çocukla karşılaştınız mı? Karşılaşamazsınız. Çünkü çocuklar, nasıl göründüklerini umursamazlar, kaygı veya korku duymazlar. Başaramadıklarında utanmazlar, kimin ne dediğini umursamazlar. Bu yüzden de bıkmadan, usanmadan istedikleri şey konusunda hata yapsalar dahi denemeye devam ederler, taa ki başarana kadar.

“Peki, şimdi büyüdük ve artık korkuları, kaygıları öğrendik. Çocukluğumuzdaki o saf halimize dönmek de pek mümkün görünmüyor, ne yapacağız?” dediğinizi duyar gibiyim.

Bu konuda yine çocukluğumuzdan destek alacağız aslında, çocukken yürümeyi tek başımıza öğrenmedik, ebeveynlerimizden destek aldık.

Kalbe Yolculuk Kampı da bu destek için tasarlandı. Kalp Yolcuları bu zorlanma anlarında birbirine destek oluyor ve dönüşüm süreci de, yalnız olmadığımızı fark ettiğimizde başlıyor.

İsmi gerek Pandemi olsun gerekse başka bir şey. Bir farkındalık döneminden geçiyoruz. Herkesin az ya da çok içindeki küçük çocuğu fark ettiği, yaralarını gördüğü, bazılarımızın da bu yaralara temas ettiği bir dönem bu. Aslında o yaralar her birimizde var. Bazılarımız, bunu dünyevi işlerle uğraşarak yok sayıyor, bazılarımız da üzerine duvarlar örüyor ki, o yaralar, duvarlar ördüğümüz o mağaranın içinden yüzünü gösteremesin. Çok azımız cesaret edip karanlığıyla yüzleşmeyi seçiyor.

Karanlıkla yüzleşmek çok cesaretli ve iyileşmek için doğru bir süreç olsa da, zorlu da bir süreç aslında. Tek başına üstesinden gelmesi kolay bir şey değil. Tek başına olmak zorunda değilsin, bu kampta senin gibi birçok yarasının farkına varmış kalp yolcusuyla tanışacaksın. Her bir yaramıza, cesaretle birlikte bakacağız ve birbirimize merhem olacağımız bir yolculuğuna davetlisin.

Sizinle buluşacağımız o büyülü anı heyecanla bekliyorum

Sevgilerimle…

Nevin